
Doğru Reklam ve Güçlü İletişim
Haber: Münir Bağrıaçık
Almanya’da 24 saat Türkçe yayın yapan tek radyo olan MetropolFM Genel Müdürü Tamer Ergün Yıkıcı Berlinli Türk İş dünyasına Doğru Reklam, Güçlü İletişimle ilgili Atölye (Workshop) çalışması yaptı. Türk-Alman işverenler Birliği e.V. da göçmenlerin, özellikle de Almanyalı Türklerde 4 kuşaktır yaşanan nüfus artışı ve ekonomik gücü hakkında bilgiler veren Tamer Ergün Yıkıcı Türklerin katalizör olarak çok büyük bir güç olduğunu söyledi. 27 yıllık medya ve reklam tecrübesiyle Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün Yıkıcı, iş dünyası temsilcilerine bir marka için gerekli olan reklam ve iletişim hakkında temel bilgiler verdi. İnteraktif bir şekilde anında soru ve görüş alınan atölye çalışması büyük ilgi gördü.
Etnik pazara yönelik genel bilgiler veren Tamer Ergün Yıkıcı Almanya da 24 milyon 900 bin göçmenden 3 milyon 620 bininin Türk olduğunu belirtti ve göçmen halkın rakamlarıyla ilgili şu bilgileri verdi; “ Türklerin dışında 2 milyon 950 bin çeşitli ülkelerden gelen ve Arapça konuşan bir toplum oluştuğunu ve ardından 1 milyon 350 bin Rus ve 1 milyon 50 bin kişiyle Ukraynalıların geliyor.” Bu rakamlara rağmen Türk ve Rus toplumunun 3. kuşağının bir bölümü ile 4. Kuşağın istatistiklere dahil edilmediğini belirten Tamer Ergün Yıkıcı Etnik pazarın liderinin Türk İşletmeler olduğunu belirtti ve şunları söyledi; “Almanya da 2005 yılında göçmen kökenliler nüfusun yüzde 19’ydu. Bu gün bu oran yüzde 25. Berlin ve NRW’de ise yüzde 40’lara varıyor. 1 milyon 270 bin civarında Tük kökenli hane ve her hane de ortalama 2.81 kişi yaşıyor. 29 milyon 400 bin hane ile Almanlarda ise bu oran yüzde 2’nin altında. Bu da neredeyse yalnız yaşadıklarının göstergesi. 18 Yaş altı genç nüfusun Türklerde daha fazla olmasına rağmen Türklerin 1.31’i çalışırken bu oran Almanlarda 0.98. Yaş ortalaması da 37.6 olan Türklerin toplam hane başı geliri 3 bin 440 Euro olarak belirlendi. Bu da Almanya’da yaşayan Türklerin yüksek satın alma gücü önemli bir tüketici grubu olduğunun göstergesi. 3.5 milyon nüfuslu Berlin’de yaşayanların yüzde 40, göçmen ”
Etnik Ekonomi ve Pazar’da Türkler İlk Sırada
Almanya’nın ekonomik olarak en başarılı göçmenleri 65 yıllık geçmişiyle Türkler olduğunu, ardından Balkan ve Arapça konuşanların olduğunu kaydeden Tamer Ergün Yıkıcı şöyle devam etti; “ Almanya genelinde 112 bin işletme Türklere ait. İki yıl öncesi rakamlara göre yıllık cirosu da 65 Milyar Euro. Türkler özellikle mobilya, otomotif, estetik, sağlık(son yıllarda yüzde 15 büyüdü), E Ticaret(Yüzde 18 büyüdü), event, gastronomi, ticaret ve gıda sektöründe başarılılar. Özellikle gıda sektöründe Almanya’da 12 bin, Berlin’de binin üzerinde işletme bulunuyor. Ayrıca Almanya’da 19 bin, Berlin’de bin 600 döner büfesi bulunuyor. Almanya da büyük oranı Türk işletmeci olan 38 bin kiosk olduğunu ve bunun bin 600’nün de Berlin’de bulunuyor. NRW’de ise 1 milyon 300 bin Türk nüfusunun 28 bin işletmesi bulunuyor. Türkiye’den gelen markalar doğru hedef kitle analizi yapmadan buraya geldikleri içinde 3-4 yıl içinde geri döndüler. Öncelikle onlar hedef kitleyi Türkler olarak görmüyor. Türk toplumunun potansiyelini görmüyorlar. Doğrudan Almanları hedef almak yanlış. Yıllar önce Meksika lokantaları vardı. Yemekle birlikte gerilla marketing anlayışıyla çalışıp Meksika içkisi yada birası önerildi. Bu gün o iki marka Almanya için hayli popüler. Ama Türkiye’den gelenler buradaki insanımızı yok saydığı için başarılı olamıyor.”
Tüketicinin İlk Gelen Marka Siz misiniz?
Tüketicilerin genellikle aklına gelen ilk markayı tercih ettiklerini belirten Tamer Ergün Yıkıcı “Peki tüketicinin aklına ilk gelen siz misiniz?” sorusunu sordu. Tüketicinin aklına gelen ilk tercih olmak ve bunu sürdürülebilir kılmak için ve rekabet ortamında doğru reklam yapabilmek için neler yapılması gerektiği konusunda da dikkat çeken Tamer Ergün Yıkıcı; “Ticaret bir tür savaş gibidir. Öncelikle Pazar analizi yapılmalı. Bunun için de pazarın büyüklüğü ve gelişim potansiyeli dikkatlice araştırılmalı. Müşterinin ihtiyaçları ve beklentilerinin neler olduğu belirlenmeli. Mevsimsel ve bölgesel faktörler dikkate alınmalı. Ardından Hedef Kitle Analizi Yapılmalı. Hedefini bilmeyenler herhangi bir yere gider. Öncelikli soru hedef kitle kim. Yaş, cinsiyet ve gelir durumu tespit edilmeli. Hedef kitlenin takip ettiği medya belirlenmeli. Bu kitlenin hangi ihtiyaçlarına çözüm sunulduğu belirlenmeli. Bir işletmenin rekabet dünyası da analiz edilmeli. İşletmenin rakipleri, rakiplerin güçlü ve zayıf yönleri, rakiplerin öne çıkan USP’leri( En iyi fiyat, kişisel müşteri hizmeti, satın almada esneklik, kolay ulaşım, servis ve park yeri, stokta bulunurluk ve teslimat garantisi, çok çeşit büyük seçenek ve prestij) iyi analiz edilmeli. Konumlandırma ve strateji ele alınmalı. Şirket yönetimi Benim benzersiz satış teklifim, pazarın hangi segmentlerinde yer alacağım ve satış kanallarım ne sorusuna cevap bulmalı. Son olarak ta Pazarlama ve marka stratejisi belirlenmeli. Bunun için de hedef kitleye nasıl ulaşacağım, reklam, marka ve müşteriye sunulan değer iyi belirlenmeli. İşte bu noktada reklam öne çıkıyor.
İşletmenin Büyümesi İçin Etkili Reklam Nasıl Olmalı?
Reklam ile Müşteri marka hatırlatması oranının yükseltilebileceğine dikkat çeken Tamer Ergün Yıkıcı şeyle devam etti; “Reklam çalışmalarının temel hedefi, hedef kitlesini, satın alma anında aklına gelen ilk üç marka arasında yer almak olmalı.. Reklam doğruyla ilgilenmiyor. Yalan da olmamalı. Temada süreklilik çok önemli. Reklam da dikkat edilmesi gereken hususlar da dikkat, ilgi, arzu etme ve eyleme çağırma olmalı. Pazar liderliği sizi kalite ve maliyet liderliğine zorlar. İkinci kuşak birinci kuşağı etkiliyordu. Ama bu günkü kuşaklar kendilerince tüketim alışkanlıklarını oluşturdu ” şeklinde görüş belirtti. Doğru reklam ve iletişim için nelere dikkat edilmesi gerekiyor konusuna da değinen Tamer Ergün Yıkıcı başarılı bir reklam çalışması için 5 doğruyu ise şöyle dile getirdi; “ Doğru Ürün, Doğru Spot/ Hedef kitle, Doğru Medya, Doğru zamanlama ve uzun vadeli strateji oluşturmalı. Tüm bunlar için de etkili reklam için Penetrasyon şart. Bunun için de erişim yani ulaşılan kişi sayısı, genişlik, görünürlük önemli. Yanı sıra Frekans yani kişi başına ortalama temas sayısı, derinlik, marka hatırlanırlığına dikkat edilmeli. Doğru reklam ile hatırlanma oranını yükseltebilirsiniz. Türkler de reklam kültürü az. 80-90’lı yıllarda aileler çalışıyordu. 3. Kuşakla bu değişti. Ciro düştü diye reklam kesilmemeli. Reklam çok uzun soluklu planlanmalı. Müşterinin dikkati çekilmeli. Kurumsallaşmaya, lobileşmeye ve markalaşmaya gidilmeli. Zira artık kapital ve No Have Türklerin elinde arık. ” dedi.
Metropol FM Büyüyor
1997 yılında başvurusu yapılan ve 25 büyük kuruma karşı yayın frekansı alarak hayal denilen bir olguyu hayata geçirdiklerini hatırlatan Tamer Ergün Yıkıcı 26 yıldır Almanya’nın ilk etnik özel radyosu da yayın hayatını sürdürdüğünü belirtti. Metropol FM’in her geçen yıl daha da büyüdüğüne ve geçen yıl en yüksek erişime ulaşıldığına işaret eden Genel Müdür Tamer Ergün Yıkıcı Geçtiğimiz yıl Aralık ayında yapılan bir araştırmayı da paylaştı. Berlin, NRW, Hesen, Rheinland- Pfalz ve Koblenz, Baden – Würtemberg ve Stuttgart’ta yayın yapıldıktan Tamer Ergün Yıkıcı; “Yaş gruplarına göre dinleyici kitlemiz şöyle. 14 – 29 yaş arası yüzde 65.2 lik bir dinleyici kitlemiz var. Özellikle 30 – 49 yaş aralığında yüzde 67.6 lık dinleyici kitlemiz var. 50 yaşın üstünde ise bu oran yüzde 65.9.Bu rakamlar tüm yaş gruplarından en yüksek erişim.. Bu dinleyici kitlemizin yüzde 47.5’i kadın, kalanı da Erkek olarak tespit edildi. Radyo üzerinden 771 bin 240, APP üzerinden de 919 bin 871 dinleyici kitlesine sahibiz. Almanya da dijital yayın ağında ilk 10’un içindeyiz. Radyo yayınlarımızın dışında sosyal medyada, aktifiz. Facebook’ta bir milyon 225 bin 618, 947 bin 518 Instagram ve 456 bin Tik Tok takipçimiz var. İşte bu noktada reklamın nerelerde ve hangi mecralarda yayınlanacağı çok önemli. Biz reklam da tanıtımla sizi farklı kılacak bir özelliğe sahibiz.”